Proje

3
Ortaklar
4
Öğretmenler
5
Öğrenciler
6
Paydaşlar

İklim değişikliği, çağımızda insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biridir. İklim bilimciler, Dünya'nın sıcaklığının 21. yüzyıl boyunca artmaya devam edeceğini ve büyük olasılıkla 20. yüzyıldakinden daha fazla artacağını tahmin ediyorlar. Bu durum, ekonomik refah, ulusal güvenlik, insan ve çevre sağlığı da dahil olmak üzere insan toplumunun neredeyse tüm yönlerini etkileyecektir. Yeni, sürdürülebilir bir toplum inşa etmek hepimizin görevidir. Bu nedenle işe, insanları, eylemlerinin Dünya'yı nasıl etkilediği konusunda bilinçlendirerek başlamak, artık bir zorunluluk olmuştur. Ancak o zaman, işleri farklı şekilde yapmaya başlayabilir ve İklim Okuryazarı bir Toplum inşa edebiliriz.

Eğitim, iklim değişikliğine karşı küresel müdahalenin temel bir unsurudur. İnsanların, küresel ısınmanın etkilerini anlamalarına ve konuyu detaylıca ele almalarına yardımcı olur, gençler arasında "iklim okuryazarlığını" artırır, tutum ve davranışlarında değişiklikleri teşvik eder ve iklim değişikliğiyle ilgili eğilimlere uyum sağlamalarına yardımcı olur. İklim değişikliğinin yarattığı zorlukların ele alınmasında eğitimin rolü giderek daha fazla kabul görse de, okul müfredatı iklim krizinin aciliyetini yansıtmakta hala yetersiz kalmaktadır.

Bir Erasmus+ projesi olan Climateracy, Avrupa'daki ortaokullarda öğrencilere etkili bir şekilde destek vermek ve iklim okuryazarlığı seviyesini yükseltmek için öğretmen profillerini geliştirmeyi amaçlıyor. Bunun için, iklim okuryazarlığı eğitim içeriği, okullarda iklim okuryazarlığını teşvik etmeleri için öğretmenlere destek sağlayacak açık çevrimiçi kurs ve iklim değişikliği konusunu sınıflarına taşımalarına yardımcı olacak etkinlikler içeren çevrimiçi öğretmen topluluğu geliştirecektir.

Hedefimiz

Bu proje, öğretmenler ve öğrencilere, müfredatla bağlantılı ve aynı zamanda dijital araçlar da içeren öğrenme kaynaklarından oluşan uzun vadeli bir fayda ve aşağıdaki sonuçları kalıcı bir miras olarak bırakma beklentisindedir:

Ortaklarla tanışın

Ortaklık, Estonya, İsveç ve Belçika'dan üç üniversite, Almanya ve Türkiye'den iki STK ve Türkiye'den bir özel şirket olmak üzere altı farklı kuruluş arasında sektörler arası bir şekilde kurulmuştur.
TLU-logo-pilt-vrv-ing-suur

Talin Üniversitesi (TLU), Talin'deki en büyük beşeri bilimler üniversitesi ve Estonya'daki en büyük üçüncü devlet üniversitesidir. Talin Üniversitesi'nde, 6 okul, bir bölgesel kolej ve eğitim bilimleri, beşeri bilimler, sanat, doğa bilimleri, sosyal bilimler ve sağlık bilimleri olmak üzere altı farklı disiplinde çalışma ve araştırmanın yürütüldüğü 5 mükemmeliyet merkezi bulunmaktadır. TLU, kaynak ve faaliyetlerine odaklanarak disiplinler arası araştırmaya dayalı beş odak alanı geliştirmektedir: eğitimde yenilik, dijital ve medya kültürü, kültürel yetkinlikler, sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam tarzı ile toplum ve kültür.

Üniversite kendisini, güçlü bir sosyal bilince ve akademik ve kişisel gelişim için açık fikirli, esnek ve meslektaşlar topluluğu ortamına sahip uluslararası bir araştırma üniversitesi olma stratejik hedefine adamıştır. Aynı zamanda hem okullara hem de öğrencilere garanti edilen belirgin akademik özgürlüğün katı kalite gereklilikleri ile dengelendiği bir üniversitedir. Üniversitenin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin temel amacı, üniversitenin Ar-Ge faaliyetlerinin kaynaklarını kullanarak akut sorunları tanımlamak ve etkili çözümler sunmak suretiyle Estonya'nın sürdürülebilir kalkınmasını desteklemektir.

TLU'nun lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına 7.500'den fazla öğrenci (%9,5'i uluslararası) kayıtlıdır. Her yıl yaklaşık 15.000 kişi de ileri eğitim ve Açık Üniversite çalışmalarına katılmaktadır. Üniversite, yaklaşık 500'ü araştırmacı ve öğretim görevlisi olmak üzere 900'den fazla kişiyi istihdam etmektedir. Estonya'daki diğer yükseköğretim kurumlarıyla karşılaştırıldığında TLU, Estonya'da düzenli akademik personel olarak çalışan en yüksek yabancı oranına () sahiptir.

Eğitimde yenilikçilik ve liderlik, eğitim bilimleri, ilköğretim öğretmenliği, andragoji, pedagoji, çevre yönetimi, doğa bilimleri ve ekoloji dahil olmak üzere lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde bir dizi çalışma programı sunulmaktadır.

Eğitim Bilimleri Fakültesi, eğitim alanındaki öğretim, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin koordinasyonundan sorumludur. Ayrıca hem Tallinn Üniversitesi'nde hem de genel olarak Estonya'da eğitim alanında akademik sürdürülebilirlikten sorumludur. Tüm öğretmen yetiştirme programlarının çok sayıda okulla bir ağı ve işbirliği vardır.

UCLL_logo researchenexpertise_RGB

Vzw UC Limburg, diğer 2 yükseköğretim kurumuyla- Leuven (eski adıyla KHLeuven) ve vzw UC Leuven Comenius Lerarenopleidingen (eski adıyla Grup T), UC Leuven-Limburg adı altında işbirliği yapan ve Flanders'te bulunan bir Yükseköğretim Kurumudur. UC Limburg, öğretim, araştırma ve bölgesel gelişim alanlarındaki yüksek kalitesiyle tanınmaktadır.

30'dan fazla profesyonel lisans ve yaşam boyu öğrenme eğitim programları farklı disiplinlerde sunulmaktadır ki bu programların odak noktası sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler, iş ve ticaret, öğretmen eğitimi, bilim ve teknolojidir. UC Leuven-Limburg, araştırmaya olan güçlü bağlılığı sayesinde, 15.000 öğrencisine en yeni eğitim programlarını sunmaktadır.

Kurumun öncelikli alanları: bölgesel gelişme, karma öğrenme (MOOC ve Açık Veri Platformlarının geliştirilmesi de dahil), yaşam boyu öğrenme stratejileri, uluslararasılaşma ve araştırma. Araştırma politikası piyasa-temelli uygulamalı araştırmalara odaklıdır. UC Limburg’un araştırma alanındaki misyonunun merkezinde, şirketler için yenilikçi teknolojiler geliştirmek ve yeni teknolojileri pazara aktarmak yer almaktadır.

UC Limburg ayrıca yerel endüstriler, kuruluşlar ve hükümetler için danışmanlık ve sürekli eğitim sağlamaktadır. UC Limburg, dünya çapında eğitim ağlarının üyesidir ve yerel, bölgesel ve ulusal politika belirleme organlarıyla güçlü bir işbirliği yaparak geniş bir paydaş ağı oluşturmaktadır.

ans

ANS, eğitim, araştırma ve geliştirme ve uluslararası projeler alanında faaliyet gösteren özel bir danışmanlık firmasıdır. 2017 yılında yerel, ulusal ve Avrupa düzeyindeki uzmanlık, profesyonellik ve yaşam boyu öğrenmeyi oluşturmak, geliştirmek ve yaymak için Antalya, Türkiye’de faaliyetlerine başlamıştır.

ANS'nin temel amacı, Türk ve uluslararası okulların, kurumların ve STK'ların Avrupa, ulusal ve yerel projelerini tasarlamalarına ve koordine etmelerine yardımcı olmaktır. Önce ihtiyaç analizi ve ortak araştırması yapıyor, ardından proje yazıyoruz. İsteyenlere projelerinin uygulanması sırasında da eğitimler, finansman, uluslararası iiletişimin sürdürülmesi, çeviri ve raporlama gibi çeşitli hizmetlerle yardımcı oluyoruz.

ANS, personel, üyeler veya gönüllüler için proje döngüsü yönetimi (PCM) eğitimleri ve Avrupa Birliği Projeleri Çalıştayı gibi çok çeşitli konularda kişiye özel ve kurumsal gelişim eğitimleri sağlar.

Ayrıca, eğitim, yenilik transferi ve yaşam boyu öğrenme eğitimi yoluyla öğretmenlerin yaşamlarını iyileştirme fırsatları da sunmaktadır. ANS okul eğitimi alanında uzmanlaşmıştır, ancak Avrupa çerçevesindeki diğer projeleri de uygulamaktadır. 3 yıl boyunca okullar, belediyeler ve STK'lar için Doğa Eğitimi, Sınıfdışı eğitim, STEAM, Barışçıl Sınıflar, Bisiklet dostu okullar vb. ile ilgili bazı projeler tasarlayıp uygulamaktadır.

ANS kalite, yenilikçilik ve Avrupa işbirliğine kendini adamış bir şirkettir. Hareketlilik, değişim ve karşılıklı öğrenme dahil olmak üzere Avrupa işbirliğinin bireyler ve Avrupa toplumu için güçlü faydaları olduğuna inanıyoruz.

ANS'nin personeli, okullarda ve üniversitelerde eğitim ve araştırma projelerinde önemli deneyime sahip eğitmenler ve eğitimcilerin yanı sıra gerektiğinde danışmanlık faaliyetlerini sunabilecek ve destekleyebilecek psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşmaktadır.

ANS, Akdeniz Üniversitesi, Antalya Belediyesi, Doğu Akdeniz Araştırmaları Derneği, Antalya Bisiklet Derneği, diğer okullar, kuruluşlar/şirketler ve STK'lar ile yakın işbirliği içindedir.

university-of-gothenburg-198-logo

Göteborg Üniversitesi, toplumsal zorlukları farklı bilgi birikimiyle karşılamaktadır. 38.000 öğrenci ve 6.000 çalışanı, Üniversiteyi sürekli yeni bilgi ve fikir akışıyla çalışmak ve okumak için büyük ve ilham verici bir yer haline getirmektedir. Güçlü araştırma ve cazip eğitim programı, dünyanın dört bir yanından bilim insanlarını ve öğrencileri kendine çekmektedir. Göteborg Üniversitesi çevre sertifikasına sahiptir ve sürdürülebilir kalkınma için aktif olarak çalışmaktadır. Yeni bilgiler ve yeni bakış açılarıyla Göteborg Üniversitesi daha iyi bir geleceğe katkıda bulunmaktadır.

Üniversitenin Chalmers Teknoloji Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü ortak girişimlerden biri de Göteborg Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi'dir. Merkez, yaklaşık 500 araştırmacı ve doktora öğrencisini bir araya getirmekte, seminerler ve çalıştaylar düzenlemekte, sürdürülebilirlik bilgisinin daha geniş kitlelere yayılması için yayınlar üretmekte ve bu alandaki araştırmaları teşvik etmektedir.

Pedagojik, Müfredat ve Mesleki Çalışmalar Bölümü, sürdürülebilir kalkınma için eğitim alanında çevrimiçi bir uluslararası yüksek lisans programı yürütmektedir. Program aracılığıyla, uluslararası geçmişe sahip farklı öğrenci grupları, eğitim, sosyal ve doğa bilimlerindeki bilimsel tartışmalarla eleştirel diyaloğa girmekte ve sürdürülebilir kalkınma için eğitimde teorik ve uygulamaya dayalı bilgi geliştirmelerine yardımcı olacak bir dizi analitik araca erişim sağlamaktadır.

Göteborg Üniversitesi aynı zamanda İsveç'te tüm okul seviyelerinde (K-12) öğretmen yetiştiren en büyük öğretmen eğitimi programına sahiptir. Program, İsveç Yüksek Öğretim Kurumu tarafından yapılan değerlendirmede yüksek bir kalite notu almıştır. Öğretmen eğitimi programı ile bölgedeki okullar arasında köklü bir işbirliği vardır. İşbirliği, öğretmen adaylarının anlamlı deneyimler kazanmasına yardımcı olan ve okul öğretmenlerini mesleki gelişimlerinde destekleyen araştırma ve uygulamaları içermektedir. Bu uzmanlık bilgisi ve deneyimi, iklim değişikliği konusunda öğretmen eğitiminin tasarlanmasına, okullardaki öğretmenlerle test edilmesine ve uluslararası düzeyde daha geniş çaplı yaygınlaştırma ve uygulama için geliştirilmesine katkıda bulunacaktır.

Paydaş Logo (1)

Paydaş, 2014 yılında farklı kurumlarda ulusal ve uluslararası projelerde yeterli deneyime sahip öğretmenlerin bir araya gelmesiyle, beklenen hedeflere ulaşmak için heyecanlarını ve sıkı çalışmalarını güçlendirmek amacıyla kurulmuş kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Üyeler ağırlıklı olarak eğitim alanındaki farklı kuruluşlarda görev yapan öğretim personelinden oluşmaktadır. Bu bağlamda derneğin düzenli faaliyetleri arasında, öğretmenlerin farklı alanlarda deneyim kazanmalarını sağlamak için belirli konularda gelişimlerini destekleyen eğitimler düzenlemek de yer almaktadır. Paydas, Türk Ulusal Ajansı tarafından 937119135 numarası ile Avrupa Dayanışma Birlikleri Kalite Etiketi ile ödüllendirilmiştir.

Öğretim elemanları arasında karşılıklı eğitim ve eğitim etkileşimini besleyecek organizasyonlar yürütmek de derneğin amaçlarından biridir. Böylece Türkiye'nin ve tüm Avrupa'nın genç nüfusu üzerinde geniş kapsamlı etkileri olacaktır. Paydaş, ekonomik, eğitimsel, sosyal, fiziksel ve coğrafi engelleri olan gençleri eğitim, sanat, müzik, drama, dans ve diğer sosyal projeler alanındaki faaliyetler yardımıyla telafi etmeyi amaçlayan bir gençlik politikası oluşturmaya çalışıyor.

Paydaş, kuruluşun diğer STK'lar, okullar, yabancı ortaklar, paydaşlar, danışmanlık şirketleri, eğitim kurumları ve üniversiteler, uzmanlar, kamu yönetimi vb. ile temas halinde olmasını sağlayan geniş bir ağa sahiptir ve gerçekliğin tam olarak bilinmesini ve projenin hedef grubuyla doğrudan teması kolaylaştıran tüm bunlarla yakın işbirliği içinde çalışmaktadır.

Bu nedenle, geçmiş deneyimler kuruluşa büyük ölçekli ortak finansmanlı projelerin uygulanmasının pratik yönleri hakkında benzersiz bir kavrayış kazandırmış ve ayrıca bize dünyanın her yerinden işbirliği yapan kuruluşlardan oluşan son derece geniş bir ağ sağlamıştır.

Personel, özellikle Erasmus + Programına odaklanarak AB projelerinin uygulanması konusunda geniş deneyime sahiptir. Birçok farklı alanda çok sayıda proje uygulamışlardır ve bu nedenle, bu önceki projelerde geliştirilen yöntem ve süreçlerden yararlanarak ve bunları belirli projelerin ve hedef grupların özel ihtiyaçlarını karşılamak için daha da geliştirerek projelere deneyim ve bilgi birikimlerini sunacaklardır.

wilabonn-logo (1)

Wissenschaftsladen Bonn e.V. (WilaBonn / Bonn Science Shop) 1984 yılından bu yana çalışmalarını temel sosyal sorunlara adamıştır: muazzam arazi kullanımı, enerji dönüşümü, sürdürülebilir çalışma alanları, sosyal adalet bunlardan sadece birkaçıdır. WilaBonn bu zorlukların üstesinden gelebilmek için Bilim ve Toplum arasında bir köprü kurmayı amaçlamaktadır. İnsanların bilgilerini doğal ve sosyal çevrelerinde sosyal olarak kabul edilebilir bir değişim için kullanmalarını sağlamanın genel amacı, yalnızca toplumsal zorlukları ve eylem seçeneklerini anlayanların bir değişiklik yapmak için harekete geçebileceği duruşuyla uyumludur. Bu nedenle insanların (hem bilim insanlarının hem de vatandaşların) eğitimi WilaBonn için büyük önem taşımaktadır.

Uygun olduğunda WilaBonn, çok disiplinli araştırma, sonuçların yaygınlaştırılması ve eğitim sağlamak için yerel üniversiteler ve diğer araştırma kurumları, kuruluşlar, Bilim Mağazaları veya Bonn'da, Almanya'da veya uluslararası düzeyde çoklu paydaşlarla işbirliği yapar.

WilaBonn çok uzun bir süredir ve yüksek yoğunlukta çevresel işgücü piyasaları ve gerekli niteliklerle ilgili strateji ve işlerle uğraşmakta, haftalık bir bilgi hizmeti olan İşgücü Piyasası Çevre ve Doğa Bilimleri (Informationsdienst arbeitsmarkt Umweltschutz | Naturwissenschaften) yayınlamakta, iş fuarları düzenlemekte, konseptler geliştirmekte, pilot çalışmalar yapmakta ve durum raporları yazmakta ve Yeşil İşler, Enerji Dönüşümü, Yenilenebilir Enerjiler gibi sektörlerde ağ oluşturmaktadır. WILA Bonn, genç kızlara yenilenebilir enerjiler alanındaki meslekler ve uğraşlar hakkında oryantasyon sağlamak için ciddi bir oyun olan ödüllü SERENA Supergreen projesini koordine etmiştir.

WilaBonn, 15 ila 17'si araştırma ve proje bağlamında çalışan, cinsiyet açısından dengeli 35 kişilik bir personele sahiptir. Tüm çalışanlar ulusal veya uluslararası düzeyde çeşitli ağlarda aktif olarak yer almaktadır. WilaBonn 2016 yılında Kuzey Ren Vestfalya Araştırma ve İnovasyon Bakanı tarafından "İlerleme Yeri" ödülüne layık görülmüştür.

WilaBonn, Netzwerk Zukunftsforschung (Gelecek Araştırmaları), GACER (Toplum Katılımlı Araştırma Küresel İttifakı), APUCEN'in (Asya Pasifik Üniversitesi Toplum Katılım Ağı) aktif bir üyesidir ve NCCPE (Halk Katılımı için Ulusal İşbirliği Merkezi, Birleşik Krallık), GUNi (İnovasyon için Küresel Üniversite Ağı), Kanada ve ABD merkezli Toplum Temelli Araştırma (CBR) ve Bilgi Seferberliği Ağlarında aktiftir, (Yaşayan Bilgi için temas noktası olmanın yanı sıra). WilaBonn, 2007 yılından bu yana uluslararası Bilim Mağazası Ağı olan Living Knowledge'ın uluslararası irtibat noktasını koordine etmekte ve yönetmektedir.

Detaillierte Ergebnisse aus Deutschland

In Deutschland haben insgesamt 32 Lehrkräfte aus verschiedenen Fachbereichen an der Umfrage teilgenommen. Sie beschreiben das Interesse ihrer Schüler am Klimawandel und am Umgang mit dem Thema Klimawandel als gemischt. Die Analyse zeigte auch, dass 29 der 32 Lehrer neue Methoden erlernen wollen. Hinsichtlich der Erwartungen an die Klimabildung wünschen sich die befragten Lehrer weniger Pflichtfächer in ihren Lehrplänen, dafür mehr projektorientiertes Lernen.

Ihrer Meinung nach sollte das Thema Klimawandel in möglichst vielen verschiedenen Teilen des Lehrplans aller Fächer verankert werden und Raum für Projekte im Unterricht zu Themen der Anwendung von Nachhaltigkeit lassen. Die Befragten schlagen ihren Schulleitern vor, mit Institutionen zusammenzuarbeiten, die bei Fragen des Klimawandels helfen könnten. Sie halten es auch für besonders wichtig, ihren Schülern neue Handlungsmöglichkeiten aufzuzeigen und an bestehende Initiativen anzuknüpfen.

Die Bedarfsanalyse hat auch gezeigt, dass die deutschen Schüler bisher nur über ein allgemeines Wissen zum Klimawandel verfügen. Sie sind zwar interessiert, aber aufgrund der Pandemie weniger engagiert. Das Interesse steigt jedoch, je älter die Schüler sind.

Die Lehrer hingegen sind sehr an dem Thema interessiert und motiviert, es in ihren Unterricht einzubauen. Der landesweite Lehrplan ist jedoch sehr streng. So kommt es, dass die Lehrer entweder bereits konkrete Methoden anwenden, um nachhaltige Ziele zu erreichen (und daher nicht so viele Ideen, sondern mehr Zeit benötigen, um ihre “coolen Konzepte” zu erweitern), oder zwar interessiert sind, aber nicht wissen, wie sie die neuen Ansätze in ihren Unterricht integrieren sollen.

Zusammenfassend lässt sich sagen, dass in Deutschland ein unterstützendes schulisches Umfeld, persönliche Kenntnisse über die anerkannte Wissenschaft des Klimawandels und die nationale Bildungspolitik die wichtigste Rolle spielen. Auch die Unterstützung durch die Gemeinschaft und die Aufmerksamkeit der Medien sollten nicht unterschätzt werden.